9 Ocak 2015 Cuma


   Geçmişim ve geleceğin gölgesindeyim. Üzerime çiğ yağmakta, hafif ıslak buyüzden kirpiklerim. Parmak uçlarım soğuk. Kimsenin haberi olmadan uzaklaştım ordan. Yüzyıllık çelişki çanları izbe karanlıkta hâlâ çınlıyor. Karanlık soğuktur. Ruhani çığlıklar içinde gecikmiş felaketler. Nitekim gerçektir hissettiklerin.
   Yolun yarısı bile değil, kim bilir ne renkleri var bu gerçekliğin. Korkunun rengi yoktur. Çok renkliliğin adıdır korku.
   Bedenim yorgun bir körpe. İnce sezgilerle yaşıyorum. Beden ve ruh soğukluğuna tutulmuş gibi. Sarmaş dolaş olmak istedim bu sefer  ama kollarım yine kendime dolandı. Bir masalın renksiz kalıntıları günler. Oysa hayat çok daha ötede bir toz bulutu. Akan zaman; bizim için sandığımız bir yalan.
   Bedenimin gerçekliği kadar mutluluk beklentisi bu garip bir silsile. Edebi ve ebedi,fuzuli işler mıntıkası; vurdum duymaz olunmalıydı.
   Bir ezgi gibi gelip geçici ve anlık. Tırnak içlerim dolmuş hayatla. Miğdem ağzımda çalkantı bu kaostan. Neşem dudak kıvrımlarımda üşüyüp duruyor...(D)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder