ÇİZGİSİZ KADIN
Gelşmiş dünya şartlarında yetişkin zihinlerde hapsolmuş yaratıcılık gösterileri. Açık ufuklarda, morarmış göz altlarıyla ağlamaklı fikirler. Devinimin içinde çizgiler kayboluyor. Kadınlar, geçmişin kadınları; uzun zaman çizgisiz gezen kadınlardı. Kadınları silen silgiydi erkekler.
Bir etek altı muhabbetidir almış yürümüş. Bir sütyen kopçası kadar derin sorunlar var zihinlerde. Yanlış kişilerin ellerinde yanan mumlar gibi eriyor doğru. Bir dönüp baktığında ardına zifiri karanlıkta kalmış kadınlar topluluğu. Mahçup elleri kirli ve yağmur dolmuş dudak kıvrımlarına. Rüzgarla dalgalanan saçları günahkâr. Dört duvar mahkumu, ve özgür sadece erkek aklında. Kadın;varoluşun simgesi, toprak kokusu yağmur sonrası.
Gizli bir kırmızı göz kırpıyor kapı aralığından ve şehvet dolu sesi yatak çarşaflarında kayboluyor hezeyanla. Tutunup tutuşmuş kirlenmiş sözcüklerde adı "kahpe". Soğuk bedeni ısıtsın diye bir yabancıyı, yol kenarında adım başı bekliyor mini etek, file çorap; korkunç bir yalnızlık mahkumu.
Ve gelişi güzel sarfedilen sözcükler dağılmış yol kenarlarına. Işıklı güzel geceler, ışıkla güzelleşmiş boş geceler. Vızıltı fısıltı, bağırış haykırış; kadın sesi. Liğme liğme bir hayat korkunun parmak uçlarında. Kilit vurulmuş düşünceler bir örtünün altında tozlanmasın diye saklanır. Derin bir uykudan sersem bir öpücükle uyanması beklenen kadın. Muhtaçlığın sahte varlığı altında ezilmiş, büzülmüş ve katlanıp bir rafa konmuş... (D)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder